Belgrad Ormanı candır, kıymayalım - Yayınlar

Ünal Akkemik

İstanbul’un Avrupa yakasının kuzeyinde bulunan Belgrad Ormanı yaklaşık 5300 hektar alan kaplayan ve geniş yapraklı ağaçlardan oluşan bir ormandır. Yenikapı arkeolojik kazılarıyla 8500 yıl kadar geriye giden İstanbul’un tarihi boyunca Belgrad Ormanı halkın hizmetinde olup başta su kaynağı olmak üzere yakacak odun ve yapı malzemesi elde etmek için kullanılmıştır.

Belgrad Ormanı adı 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Belgrad’a yapılan seferden sonra, getirilen Belgradlıların bu ormana yerleştirilmesi ve yerleşim yerlerinin Belgrad Köyü olarak anılması nedeniyle kullanılmaya başlanmıştır. Belgrad Ormanı o dönemde ve sonrasında yapılan toplam yedi tarihî bentle İstanbul’un en önemli su kaynağı olmuştur.

Su kaynağı olmanın yanı sıra kentin sağlığı ve güzelliğine katkısından dolayı Belgrad Ormanı Osmanlı Dönemi boyunca çeşitli fermanlarla korunmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2003’te yayımladığı Osmanlı belgelerinden birkaç örneğe bakmak Belgrad Ormanına verilen önemi görmek için yeterli. 1733 tarihli bir fermanda, “Kemerler tarafından İstanbul’a getirilen tatlı suyun çevresindeki korulardan ağaç kesilmesi yasaklanmıştır” deniyor. 1894 tarihli bir İrade-i Seniyye ile 1521’de kurulan ve ormana da adını veren Belgrad Köyü suyu kirletmesi ve ormana zarar vermesi nedeniyle orman dışına taşınmıştır. 1907 tarihli ve Nazır-ı Hazine-i Hassa imzalı fermanda “İstanbul civarındaki ormanlar, hem halkın sağlığı hem de kentin güzelliği açısından korunmalıdır” deniyor.

İstanbul’un akmeşe ve kestane ağaçlarından oluşan kuzey ormanları aynı zamanda önemli bir yapı malzemesi kaynağı da olmuştur. Bunu, İstanbul’un tarihteki en büyük limanı olan Theodious Limanı’nın tüm iskeleleri ve özellikle 9.-11. yüzyıllar arasında yapılan gemilerin hemen tamamında akmeşe ve kestane gibi ağaçların kullanılmasından anlıyoruz. Ayrıca, ahşap yapılarda kullanılan ağaçlar genellikle akmeşe ve kestane ağaçları olup kaynağı büyük olasılıkla İstanbul’un kuzey ormanlarıydı. Bazı fermanlarda özellikle Üsküdar ve Alemdağ korularından yapılan ağaç kesimlerine ilişkin bilgiler bulunuyor.

Yakın tarihte, Birinci Dünya Savaşı sırasında Belgrad Ormanı’nın önemli bir kısmında ağaç kesimleri olmuş, orman büyük zarar görmüştür. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından itibaren su üretim fonksiyonundan dolayı koruma çalışmaları devam etmiş, 2 Kasım 1953 tarih ve 2073 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla “Muhafaza Ormanı” olarak koruma altına alınmıştır. Bu özelliğini 2011’e kadar sürdüren Belgrad Ormanı içerisinde, bu tarihten sonra, mesire alanı olarak kullanılan yaklaşık 300 hektarlık bölüm “Tabiat Parkı” statüsüne alındı.

Artan nüfus, yerleşimler ve insanların yeşile olan ihtiyacının koruları, Büyükşehir ve Kent belediyelerinin yaptığı fakat yetersiz kalan parkları aşması nedeniyle, muhafaza ormanı olan ve mutlak koruma altındaki Belgrad Ormanı parça parça pikniğe açıldı. Artık Belgrad Ormanı’nın su üretme ve eğitim hizmetleri yanında piknik hizmetleri de başladı. Son yıllarda ise piknik hizmetleri öne çıkarken su üretme özelliği geri plana düştü.

Belgrad Ormanı’nın önemi
Belgrad Ormanı

• üç büyük fitocoğrafik bölgenin (Akdeniz, Karadeniz ve İran-Turan) kesişim noktasında bulunması, büyük iklim değişim dönemlerindeki en önemli bitki göç yollarından biri olması ve sahip olduğu dört yüz elli bitki türü ve bunların yaklaşık dörtte birinin odunsu olmasıyla doğal bir arboretum ve botanik bahçesi niteliğini taşıması,

• İstanbul gibi, nüfusu 15 milyona dayanmış bir şehrin hemen kuzeyinde yer alması ve kuvvetli Karadeniz rüzgârlarıyla ürettiği oksijenin taşınmasına katkı sağlayarak şehrin havasını temizlemesi,

• her türlü kirletici etkilere ve aşırı nüfus artışına rağmen halen önemli bir su kaynağı olması,

• İstanbullular için en önemli günübirlik dinlenme ve eğlenme alanlarından birini oluşturması,

• dünyanın sayılı kuş göç yollarının birinin üzerinde olması ve kuşlara dinlenme olanağı sağlaması

nedeniyle çok önemlidir.

Belgrad Ormanı’nın su kaynakları ve sorunları
İstanbul kentinin Avrupa yakasındaki önemli su havzalarından üçü Sazlıdere, Alibeyköy ve Kâğıthane havzalarıdır. Bu üç havza kuzey İstanbul ormanlarının sularını drene eden, Sazlıdere, Alibeyköy ve Kâğıthane derelerinin yan dere ve kollarını içererek günümüzde genişleyen İstanbul’un en önemli yeşil alanlarını barındırırlar.

Kâğıthane deresi havzasının en kuzeyinde ve havzanın en uç noktasında yer alan Belgrad Ormanı Kâğıthane havzası içinde orman örtüsü en iyi korunmuş alandır. Belgrad ormanı İstanbul tarihiyle birlikte anılan ve aynı zamanda içinde bulundurduğu yedi adet tarihî su bendiyle Büyük İstanbul kenti için su üretim fonksiyonunu hâlâ sürdüren bir yeşil dokudur.1

Belgrad Ormanı Roma ve Bizans döneminden Osmanlı dönemine ve 1990’lı yıllara kadar İstanbul’un en önemli su kaynağıydı. Osmanlı döneminde Belgrad Ormanı’nın önemi daha da arttığından İstanbul’a su sağlamak üzere bentler yapılmıştır. 1554’ten 1839’a kadar yapılan bentlerin suyu Taksim’e taşınmış ve oradan da şehre dağıtılmıştır. Belgrad Ormanı su kaynağı olma özelliğini şehrin nüfusunun giderek artması sonucu kaybetmeye başlamış ve yoğun insan trafiği altında olması nedeniyle de kirlenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Bir diğer sorun da Belgrad Ormanı içerisindeki yeraltı suyunun denetimli/denetimsiz bir şekilde çekilmesidir. Eskiden yeraltı suyu 80-100 metrelerden çıkarken, aşırı derecede su çekilmesi nedeniyle yeraltı suyunun bulunduğu derinlik bugün 200 metreyi geçmiştir. Yeraltı suyunun aşırı derecede çekilmesi ve çok daha derinlerde kalması, uzun vadede ormana da zarar verecektir. Özellikle kurak zamanlarda yaşlı ve zayıf ağaçlardan başlamak üzere ağaçlarda görülen tepe kurumaları, zayıf düşen bu ağaçlara böcek ve mantar gibi ikincil zararlıların (birincil zararlı etken susuzluk) bulaşmasıyla daha da artmaktadır. Bunun örneklerini Belgrad Ormanı’nda görüyoruz.

Belgrad Ormanı’nda yaban hayatı ve sorunları
Belgrad Ormanı yaban hayatı açısından da önemli bir alan olma özelliğine sahipken, günümüzde en fazla tehdit altında olan orman içindeki yaban hayatıdır. Tespit edilen 21 memeli türünden dokuzu Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından korunurken diğerleri tehdit altındadır.2

Yaban hayatına ilişkin sorunları şöyle özetleyabiliriz (Hızal ve diğ., 2013):

Sahipsiz ve başıboş köpekler; yaban hayatına çok büyük zarar vermektedir. Ne yazık ki, ev köpeklerinin önemli bir kısmı Belgrad Ormanı’na bırakılmakta ve ormandaki köpek yoğunluğu giderek artmaktadır. Zaman zaman insanlara da saldıran bu köpekler aç kaldıklarından sincap, kuş gibi küçük hayvanlar için en önemli tehditlerden birini oluşturmaktadır.

Bazı ormancılık uygulamaları, özellikle ölü ya da kovuk ağaçların kesilmesi, bazı memeli türlerin yuvalarının zarar görmesine neden olmaktadır.

Kaçak avcılık.

Artan trafik yoğunluğu. Özellikle Mayıs-Eylül ayları arasında Pazar günleri artan araç trafiği yaban hayatının yaşam alanlarını sınırlandırmakta ve yoğun gürültü kirliliğine yol açmaktadır.

Off-Road, Moto Cross gibi sporların yapılması.

Piknik için ayrılan alanların dışında piknik yapılması.

Otlatma, kaçak kesimler, su kuyuları, tel çitlerle yaban hayatı alanlarının parçalanması gibi daha pek çok olumsuz etki vadır.

Özellikle gece görüş kameralarıyla yaban hayvanlarının hareketlerinin izlendiği bir projede kaçak avcılık gibi bazı olumsuz etkiler açıkça gözlemlenmiştir.3

Belgrad Ormanı’nda rekreasyon ve sorunları
Belgrad Ormanı İstanbul halkının en önemli rekreasyon alanlarından biri durumundadır. Belgrad Ormanı giriş kayıtlarına göre elde edilen bilgiler şöyle:

• En düşük Aralık, Ocak ve Şubat aylarında olmak üzere, ortalama ayda 40 bin ziyaretçi kapasitesine,

• En fazla ise Nisan, Mayıs veHaziran aylarında olmak üzere, ayda ortalama 100 bin ziyaretçi kapasitesine sahiptir.

• Belgrad Ormanına gelen kayıtlı yıllık toplam ziyaretçi sayısı yaklaşık 800 bindir. Kayıtlı olmayan kaçak girişlerin ise yarı yarıya olduğu tahmin edilmektedir.

• Günümüzde fiziksel aktiviteye verilen önemle, Belgrad Ormanı’nda bisiklete binme, yön bulma gibi doğa tabanlı bedensel aktiviteye dayanan sporlar yapılmaya başlanmış ve özellikle 2002’den sonra bu kullanımlarda önemli bir artış gözlenmektedir. 4

Hukuksal düzenlemeler ve olası etkileri
Belgrad Ormanı Osmanlı Döneminde korunan bir alanken, Birinci Dünya Savası sırasında bir boşluk oluşmuş, koruma önlemleri zayıflamış, orman birçok kez yanmış, yoğun ağaç kesimleri olmuş, büyük bir tahribat görmüştür. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren tekrar korunmaya ve kontrollü bir şekilde kullanılmaya başlanmış ve 2 Kasım 1953 tarihli, 2073 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla koruma altına alınmıştır. Bununla beraber, 1957 yılından itibaren de piknik faaliyetleri için alanlar da tesis edilmeye başlanmıştır.

Özellikle son yıllarda, 1983 tarihli Milli Parklar Kanunu’nda yer alan Tabiat Parkı uygulamasının hızlanmasıyla Belgrad Ormanı içerisindeki mesire alanları Tabiat Parkı statüsüne geçirilerek yaklaşık 300 hektarlık bir alan tabiat parkı yapılmıştır.

Tabiat parklarının yarattığı sorunların başında yapılaşma riski taşıması geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 23 Mart 2012 tarih ve 28242 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara İlişkin Yönetmelik” kapsamında Tabiat Parkları “Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarıdır” şeklinde tanımlanıyor. Tanımda yaban hayatı ve manzara bütünlüğü aranırken, Belgrad Ormanı içerisindeki alan tamamen bu tanımın dışında kalmaktadır. Yaban hayatı ise ilan edilen tabiat parklarında söz konusu olsa dahi yoğun insan etkisiyle zaten ortadan kalkacaktır.

12 Aralık 1986 tarihli, 19309 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Parklar Yönetmeliği’nin 22. maddesi şöyle:

Millî Park ve tabiat parklarında, kamu yararı olmak şartıyla, o yer planlarının hükümleri dahilinde turistik amaçlı bina ve tesisler yapmak üzere gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri lehine, Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın görüşü alınarak ve Bakanlık tarafından öngörülen şartlar yerine getirilmek kaydıyla izin verilebilir.

Müteşebbis, o yere ait mevcut planlarındaki şartlarla, Bakanlığın belirleyeceği esaslar dahilinde projelerini hazırlar ve turizm mevzuatına uygun olarak Kültür ve Turizm Bakanlığından belge almak sureti ile Bakanlıktan intifa hakkı tesisi talebinde bulunur.

Turizm belgesi ve ekli projeleri ile keşif özetlerini Bakanlığa getiren müteşebbis adına, Maliye ve Gümrük Bakanlığının görüşü alınarak, Bakanlıkça usulüne ve proje ekonomisi ile amortisman müddetine uygun olarak kırk dokuz yılı geçmemek kaydıyla intifa hakkı tesis edilir.

İntifa hakkı tesis edildiğinin Bakanlıkça müteşebbise tebliğini takip eden bir ay içinde Bakanlıkça verilen örneğe uygun noter tasdikli taahhüt senedi Bakanlığa verilir. Takiben, tahsis edilen yer, Bakanlıkça müteşebbise mahallen düzenlenen bir tutanakla teslim edilir. Müteşebbis, Bakanlığa taahhüt ettiği şartlara kesinlikle uymak zorundadır.

İntifa hakkı süresinin uzatılması ve devri Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddeleri hükümlerine göre yapılır.

Bu madde dikkatle okunduğunda, Belgrad Ormanı içerisinde Tabiat Parkı olarak ayrılan yerlerde tesisleşmeye gitme riskinin olduğu açıkça görülüyor.

Belgrad Ormanı için ne yapılabilir?
Saydığımız sorunların çözümü için oluşturulan öneriler oldukça sade ve güçlü bir iradeyle kolaylıkla gerçekleştirilebilecek çözümlerdir:

Tabiat Parkı uygulamasına tümüyle son verilmeli ve 1953 yılında ilan edilen “Muhafaza Ormanı” statüsü aynen korunmalıdır; yani, varolan yasal durum devam ettirilmelidir.

Piknik faaliyetleri kapasiteyi aşmayacak düzeyde tutulmalıdır. Özellikle Mayıs-Haziran aylarında araç ve insan yoğunluğu denetlenmeli, belirlenen piknik alanları dışında orman içlerine araç ve insan girmesine izin verilmemelidir.

Orman içine evcil köpeklerin bırakılmaması yönünde kamuoyu bilgilendirilmeli ve mevcut köpekler toplanarak rehabilitasyon merkezlerine taşınmalıdır.

Yoğun insan kullanımı olan alanlarda devriklerin artması ve aşırı çiğneme baskısından dolayı toprağın sıkıştığı yerlerde piknik amaçlı kullanım alanları rehabilite edilmeli ve rotasyon uygulanmalıdır.

Belgrad Ormanı’nın kullanımına dönük alınacak önlemler medya organları aracılığıyla duyurulmalı ve toplum bu konuda bilinçlendirilmelidir.

Üçüncü Boğaz köprüsü ve bağlantı yollarının ormana vereceği zarar açıktır. İstanbul için hazırlanan uzun devreli nazım planında olmayan bu büyük projeden derhal vazgeçilmelidir.

Bu projenin devam etmesi durumunda, Belgrad Ormanı içerisinde ve yakın çevresinde kesinlikle bağlantı yolu yapılmamalıdır. Dört tarafı sarılı bir Belgrad Ormanı’nın, yakın gelecekte yapaylaşarak “Belgrad Parkı’na dönüşmemesi için çevresi tümüyle çevrilmeli ve girişler daha kontrollü yapılmalıdır.

Belgrad Ormanı’nın gelecek kuşaklara orman olarak bırakılabilmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için içerisindeki su tesisleri kaldırılmalıdır.

Tabiat Parkı olarak ayrılan bazı alanların işletmesi belediyelere devredilmiştir. Bu uygulamadan tümüyle vazgeçilmeli, piknik alanları Orman Bölge Müdürlüğü’nün kontrolünde “mesire alanı” olarak işletilmelidir. Mesire alanı statüsü zaten var olan ve denetimi tamamen ormanın tüm koruma, bakım ve geliştirilmesinden sorumlu olan Orman Genel Müdürlüğü’nün denetiminde bir uygulamadır.

Belgrad Ormanı’nın uygun kısımları sadece günübirlik piknik amaçlı kullanıma açılmalı ve diğer tüm tesislerden vazgeçilmelidir, mevcut piknik alanları rotasyon amacıyla kapatılmalı ve Çiftalan, Ağaçlı, Göktürk, Kemerburgaz gibi yerlerdeki ağaçlandırma alanlarında mesire yerleri oluşturulmalıdır.

Dipnotlar

1 Şengönül ve Serengil, 2013.

2 Hızal ve diğ., 2013.

3 Hızal, Arslangündoğdu ve İnan, 2013.

4 Kaptanoğlu, 1998’e atfen Uzun ve Kaptanoğlu, 2013.

Kaynaklar

Şengönül, K., Serengil, Y. 2013. Belgrad Ormanı Su Kaynakları ve Sorunları. Belgrad Ormanı Sorunları ve Çözüm Yolları. ÇEKÜL. ISBN: 978-605-63831-0-6. Sayfa: 108-121

Hızal, E., Arslangündoğdu, Z., İnan, M. 2013. Belgrad Ormanı’nın Memeli Hayvan Türleri ve Habitat Sorunları. Belgrad Ormanı Sorunları ve Çözüm Yolları. ÇEKÜL. ISBN: 978-605-63831-0-6. Sayfa: 94-107

Uzun, A., Kaptanoğlu, A.Y.Ç. 2013. Belgrad Ormanı’nın Rekreasyonel Kullanımı ve Sorunları. Belgrad Ormanı Sorunları ve Çözüm Yolları. ÇEKÜL. ISBN: 978-605-63831-0-6. Sayfa: 122-150

Osmanlı Ormancılığı ile İlgili Belgeler-Cilt 1. 1999. T.C. Orman Bakanlığı Yayınları. Yayın No: 094, Ankara

Osmanlı Ormancılığı ile İlgili Belgeler-Cilt II-III. 2003. T.C. Orman Bakanlığı Yayınları. Yayın No: 216 ve 217, Ankara

Tolunay, D., Karaöz, M. Ö., Akkemik, Ü. 2013. Belgrad Ormanı’nın Doğal Ekosistemleri ve Mevcut Tehditler. Belgrad Ormanı Sorunları ve Çözüm Yolları. ÇEKÜL. ISBN: 978-605-63831-0-6. Sayfa: 54-92

-----------------------------------------------------------

Prof. Dr. Ünal Akkemik
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı’nda Profesör olarak çalışıyor. Bitki morfolojisi ve tanımı, fosil bitkiler, ağaç halkaları ve iklim tarihi, arkeolojik kazılar ve ahşap teşhisi gibi konularda çalışıyor. Aynı fakültede Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanlığı, Orman Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve Fakülte Kurulu Üyeliği görevlerini yürütüyor.